12 Kasım 2014 Çarşamba

ŞAİR OSMAN TAŞ

ŞAİR OSMAN TAŞ
                                                                       İsmail KARA
Anadolu’nun bazı yörelerinden şimdiye kadar halk ozanı,
çok şair yetişmiş ve yetişmektedir. Sivas, Kars, Erzurum ve
ve Kırşehir illeri sanıyorum başta gelirler.
Kırşehir’den yetişen Muharrem Ertaş, Şemsi Yastıman ve
Neşet Ertaş gibi ozanlarımızı duymayan her halde yoktur.
Bu gün size yine Kırşehir’in yetiştirdiği bir insandan,
bir şairden söz etmek istiyorum.
Osman Taş, Mucur’un Büyükkayapa köyünde 1955 de doğdu.
İlkokulu köyünde bitiren Taş, zor şartlar altında bir yandan
çalıştı, bir yandan okuyup yüksek öğrenimini tamamladı.
Ailesine katkı vererek, başta yedi kardeşinin de iş ve öğrenim
hayatında etkili oldu.
Bir bankanın şube müdürü iken emekliye ayrılan Taş, Ankara’da
yaşamını sürdürmektedir.
“Kırşehir’in yetiştirdiği bir insan” dedik. Şairlikten ziyade bence
insanlık da önemli… Şair Taş, insan gibi insan. O, karıncayı bile
incitmek istemeyen, hiçbir insanı kırmamak için azamî gayreti
elden bırakmayan çok duyarlı bir kişi…
Şimdiye kadar bir şiir kitabı çıkardı. Bugünlerde ikinci kitabını
yayınlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Aşağıya beğendiğim
bir şiiri “Deli Gönlüm” ü alıyorum.

Deli gönlüm kırk parçaya bölünmüş
Her parçası kırk yerinden delinmiş
Garip ismim dost gönlünden silinmiş
Bundan sonra bu dünyayı neyleyim
      Gönül bir dost vazo sudur sen onu kırdın
      O seni sevdikçe, sen onu yerdin
      Olura, olmaza sırrını verdin
      Bundan sonra bu dünyayı neyleyim
Güle aşık idim gül vurdu beni
Leylayı ararken çöl vurdu beni
İltifat beklerken dil vurdu beni
Bundan sonra bu dünyayı neyleyim
     Yar, terk etmiş artık bizi unutmuş
     O güzel aşkımı bir pula satmış
     Hemen kendine yeni yar tutmuş
     Bundan sonra bu dünyayı neyleyim
Osman'ım severdim seni özümden
Yar, seni sakınırdım kendi gözümden
Dünya zindan oldu senin yüzünden
Bundan sonra bu dünyayı neyleyim.
         Osman TAŞ (12.10.2014)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder