ÖĞRETMENLER
İsmail KARA
Her yıl öğretmenler gününde içime bir
burukluk siner. Çocukluğumda, öğretmen olmayı çok istemiştim. Ülkemiz
şartlarında öteden beri, gençlerin çoğunlukla istedikleri mesleği seçemedikleri
bilinen bir gerçektir. Ne yazık ki, aynı akıbete ben de uğradım. Payıma
eğitimcilik yerine, maliyecilik düştü.
İkinci şiir kitabımın adı “Öğretmenim” dir ve ilk şiirin bir
bölümü şöyledir,
“Sana
saygım sonsuzdur
Babam
gibi, anam gibi
Öğretmenim
İstersen kölen olurum
Bir harfle kalmadı
Bana öğrettiğin”
Hz.Ali demiş ki, “Bana bir harf öğretenin kölesi
olurum”.
Öğretmek bu kadar
önemli, öğretmenlik bu kadar kutsal…
Büyük Önder Atatürk’e diyorlar ki;
-Paşam
milletvekili maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar olsun? O şöyle diyor;
-Öğretmen maaşını geçmesin!
Uzun zaman bu uygulanmıştır. Hatta yakın
geçmişe kadar milletvekili maaşları profesör maaşlarının altında ya da onlara
denk tutulmuştur. Son zamanlardaki durum ise herkesin malumudur. Arada büyük
bir uçurum vardır. Üstelik hiçbir ülkede olmayan bir şey, milletvekilleri iki
yıllık görevden sonra çok yüksek maaşla emekli olmaktadırlar.
Öğretmenlerin
“Dokunulmazlık zırhı” da yoktur. Çok
zor şartlar altında görev yapanların yanı sıra, o eski saygınlıkları da
korunmadığı için; bazı yobaz veli ve öğrencilerin tehdit ve saldırılarına bile
uğramaktadırlar. Çeşitli şekillerde darp edilen veya öldürülen nice
öğretmenlerimiz oldu.
Öyle
ki, bazen siyasî iktidarların da hedefi oldular. Yerden yere sürüldüler.
Değişik kıyımlara uğradılar/uğratıldılar.
Tüm
öğretmenlerimiz, her yönden ne kadar huzurlu olursa; o kadar verimli görev
yaparlar. Bu nedenle, onları mutlu edebilecek tüm önlemler alınmalıdır.
Eğitim ordumuzun bireyleri olan
öğretmenlerimizin ayrıca fevkalade donanımlı, son derece bilgili yetiştirilmesi
ve bunun için de azami bir gayret sarf edilmesi gerekir.
Eski
Milli Eğitim Bakanlarından merhum Tevfik İleri’nin öğretmen yetiştiren
kurumların yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda onlara hitap ederken söylediği
şu söze bakınız;
-Sizden essah (gerçek) öğretmenler
yetiştirmenizi istiyorum.
Büyük Önder Atatürk de 1924 de öğretmenlere
şöyle seslenmiştir;
“Öğretmenler! Yeni kuşağı, cumhuriyetin
fedakâr öğretmen ve eğitimcileri,
sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni kuşak, sizin eseriniz
olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle
orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve
yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni kuşağı, bu özellik ve kabiliyette
yetiştirmek sizin elinizdedir”.
Başka bir sözünde
öğretmeni şöyle anlatır;
“Öğretmen
bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir”.
Yurdumuzun ikinci güneşi
olan tüm “essah” öğretmenlerimizin gününü sevgi, saygı ve minnetle kutlar; daha
huzurlu, daha aydınlık bir gelecek dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder