22 Kasım 2014 Cumartesi

ÖĞRETMENLER - İsmail KARA

    ÖĞRETMENLER
                                                                      İsmail KARA
      Her yıl öğretmenler gününde içime bir burukluk siner. Çocukluğumda, öğretmen olmayı çok istemiştim. Ülkemiz şartlarında öteden beri, gençlerin çoğunlukla istedikleri mesleği seçemedikleri bilinen bir gerçektir. Ne yazık ki, aynı akıbete ben de uğradım. Payıma eğitimcilik yerine, maliyecilik düştü.
      İkinci şiir kitabımın adı “Öğretmenim” dir ve ilk şiirin bir bölümü şöyledir,
      “Sana saygım sonsuzdur
      Babam gibi, anam gibi
      Öğretmenim
      İstersen kölen olurum
      Bir harfle kalmadı
      Bana öğrettiğin”
      Hz.Ali demiş ki, “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum”.
      Öğretmek bu kadar önemli, öğretmenlik bu kadar kutsal…
      Büyük Önder Atatürk’e diyorlar ki;
      -Paşam milletvekili maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar olsun? O şöyle diyor;
      -Öğretmen maaşını geçmesin!
      Uzun zaman bu uygulanmıştır. Hatta yakın geçmişe kadar milletvekili maaşları profesör maaşlarının altında ya da onlara denk tutulmuştur. Son zamanlardaki durum ise herkesin malumudur. Arada büyük bir uçurum vardır. Üstelik hiçbir ülkede olmayan bir şey, milletvekilleri iki yıllık görevden sonra çok yüksek maaşla emekli olmaktadırlar.
      Öğretmenlerin “Dokunulmazlık zırhı” da yoktur. Çok zor şartlar altında görev yapanların yanı sıra, o eski saygınlıkları da korunmadığı için; bazı yobaz veli ve öğrencilerin tehdit ve saldırılarına bile uğramaktadırlar. Çeşitli şekillerde darp edilen veya öldürülen nice öğretmenlerimiz oldu.
      Öyle ki, bazen siyasî iktidarların da hedefi oldular. Yerden yere sürüldüler. Değişik kıyımlara uğradılar/uğratıldılar.
      Tüm öğretmenlerimiz, her yönden ne kadar huzurlu olursa; o kadar verimli görev yaparlar. Bu nedenle, onları mutlu edebilecek tüm önlemler alınmalıdır.
      Eğitim ordumuzun bireyleri olan öğretmenlerimizin ayrıca fevkalade donanımlı, son derece bilgili yetiştirilmesi ve bunun için de azami bir gayret sarf edilmesi gerekir.
Eski Milli Eğitim Bakanlarından merhum Tevfik İleri’nin öğretmen yetiştiren kurumların yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda onlara hitap ederken söylediği şu söze bakınız;
      -Sizden essah (gerçek) öğretmenler yetiştirmenizi istiyorum.
      Büyük Önder Atatürk de 1924 de öğretmenlere şöyle seslenmiştir;
      “Öğretmenler! Yeni kuşağı, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri,
sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni kuşak, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni kuşağı, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir”.
      Başka bir sözünde öğretmeni şöyle anlatır;
      “Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir”.
      Yurdumuzun ikinci güneşi olan tüm “essah” öğretmenlerimizin gününü sevgi, saygı ve minnetle kutlar; daha huzurlu, daha aydınlık bir gelecek dileriz.
         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder