PAZAR KEYFİ - 5
Değerli dostlar, bu haftaki pazar keyfi notlarımızı sunuyorum. (İsmail Kara)
Bu Adamlar
Bu
adamlar ki,
Bir
türlü doymuyorlar.
Başladılar
mı,
Mangalda
kül koymuyorlar.
Değirmenin
suyu
Nerden
geliyor, sormuyorlar.
Bu
adamlar ki,
Bir
türlü doymuyorlar.
Oyunlar
inceden inceye
Kar
gibi yağıyor.
Bu
adamlar ki,
Karşısındakileri
Gerçekten
Kör
ve topal sanıyorlar.
(İsa Kayacan)
*
Sol Bacak
Yaşlı
antrenör doktora gitti.
-Sağ
bacağımda müthiş bir ağrı var, dedi.
-Neden
oluyor acaba?
Doktor;
-Yaştan
efendim, yaştan.
Antrenör;
-Ama
doktor bey, sol bacağımda aynı yaşta,
O
neden ağrımıyor?
*
Başkalaştı
Düşünceler
ikiz doğurdu,
Fikirler
çoğaldı iş başkalaştı.
Zaman
şaşı geldi öküz doğurdu,
Mevsimler
değişti, kış başkalaştı.
Güven
öldü mezarı da bulunmaz,
Mertlik
gayıp oldu haber alınmaz,
Gayrı
bu dünyaya güven olunmaz,
Hayalet
çoğaldı, düş başkalaştı.
Haklı
haksız birbirine karıştı,
İhtiras
koçları hırsla vuruştu,
Menfaat
yoluğu yaman yarıştı,
Yuvalar
dağıldı, kuş başkalaştı.
(Sefil Selimi, rahmetle anıyoruz)
*
Mevsim
Bir
maçta hakem ofsaytdan gol verince, sahaya
Elma
ve armut yağmaya başladı. Bir taraftar;
-Hakem
şükretsin ki, kavun karpuz mevsimi değil.
*
Bugün Bize Hoş Geldiniz
Tarihler boyunca bir milletiz biz
İlimce dünyaya vermiştik bir hız
Büyük bir babanın torunlarıyız
Bugün bize hoş geldiniz erenler
Hisse alın Çırakman'ın sözünden
Zerre kaçmaz ariflerin gözünden
Kemal Atatürk'ün aydın izinden
Bugün bize hoş geldiniz erenler
İlimce dünyaya vermiştik bir hız
Büyük bir babanın torunlarıyız
Bugün bize hoş geldiniz erenler
Hisse alın Çırakman'ın sözünden
Zerre kaçmaz ariflerin gözünden
Kemal Atatürk'ün aydın izinden
Bugün bize hoş geldiniz erenler
*
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
(Orhan Veli)
*
Çar Çur
Öğretmen ;
-Zeynel söyle bakalım… Beşbin liran var. 1000
lirasını Ali’ye, 500 lirasını
Cem’e, 3000 lirasını da Ayşe’ye versen; geriye
ne kalır?
Zeynel;
-Babamdan bana kocaman bir azar…
Öğretmen şaşkın ve merakla;
-Anlamadım, neden babandan azar kalırmış.
-Bana her zaman “paranı çarçur etme” der öğretmenim!
*
Daktilo
Makinesi
Tuşların parmaklarım altında
Ne kadar haşin…
Peki,
Sabahat’ın elinde
Neden yumuşak sesin?
Cevap ver daktilo makinesi,
Yoksa sen
Erkek misin?
(Basri İmece)
*
Hacı Bayram
Velî’den
Yüce dinine can-dost,
İki dizinle değil;
Temiz gönülle bağlan,
Tekmil gönülle eğil.
*
En faydalı, en kutsal
Serveti bulan kim?
Canlar, en büyük servet
Yeryüzünde ilimdir.
*
Doğruluk bir imrenilecek hâlet,
Hak yolu tut, şerre hiç olma âlet,
Terazi ol, kul hakkını iyi tart,
Doğru, temiz yolda olur asalet.
*
Ecevit dedi
ki;
“Bizim hükümet ve siyaset anlayışımız, ancak
yapabileceklerimizi
söylemeyi, yapamayacaklarımızı söz vermemeyi ve
söz verdiğimizi
mutlaka yapmayı gerektirir”
Gün Doğmadan
Fethi Bolayır’ın “Gün Doğmadan” adlı şiirinden
bir bölümü sunuyorum;
Gönüllerde nur, gözlerde geleceğin aydınlığı,
Sönmeden ebedî sonsuzluğa gidecek.
Rütbe bize hiç, taltif istemeyiz.
Eğmeyiz boyun, öpmeyiz el etek
Atatürk bize başbuğ, milliyetçilik nişandır.
Gün doğmadan biz doğacağız
Anadolu’nun dört ufkunda birden.
Ne şimalin rüzgârı, ne cenubun lodosu
Esmeyecek dağımda, ovamda,
Gün doğmadan biz eseceğiz,
Anadolu’nun bağrında…
(Fethi Bolayır – Gün Doğmadan adlı eserinden)
*
“Yeller esti, savruldum gittim,
Tutunayım derken hayat yaprağına” (Fethi
Bolayır)
*
Üç Zaman
Dilbilgisi dersine zamanları anlatan öğretmen
dersin sonuna doğru
çocuklara soruyordu “Geçmiş zaman nedir”, “Dili
geçmiş zaman nedir”,
“Şimdiki zaman nedir” vb… Sorularına istediği
yanıtları alamayan
Öğretmen elini uzatarak;
-Sen söyle bakalım Yılmaz, kaç zaman varmış?
-Üç zaman vardır, öğretmenim!
-Söyle bakalım!
-Sabah, öğle, akşam…
*
Öğretmen
Bilmiyor
Hasan okul dönüşünde babası ile konuşurken;
-Bizim öğretmen bir şey bilmiyor baba!
Babası;
-Olur mu oğlum öyle şey? Yoksa öğretmen
olamazdı.
-Fakat baba hep bize soruyor; bu nedir, bu
nedir diye…
*
Çöpçü
Onbaşısı
Bizim Ali küçükken ona sorarlardı;
-Büyüyünce ne olacaksın Ali?
Ali;
-Çöpçü onbaşısı…
(Çöpçülere dikkat eden Ali’nin, onlara talimat
veren çöpçü onbaşısı
dikkatini çekmiş meğer).
*
Yasadan Önce
Nalan öğretmen sınıfa girince öğrencilere
sorular yöneltir ve sonra
derse başlardı. Bir gün hemen şu soruyu sordu;
-Dünya üzerinde nasıl duruyoruz biliyor
musunuz? Yanıt alamayınca
Kendi cevapladı;
-Yerçekimi yasası sayesinde…
Canan parmak kaldırdı ve sordu;
-Peki öğretmenim, bu yasa çıkmadan nasıl
duruyorduk?
*
Medya
Rahmetli asker şair Hüseyin Çelikcan’dan bir
dörtlük;
Mesele önemli, problem çetin1
Ayrılması zordur, tırnakla etin!
Her gün içimizi karartıp durur,
Haberleri medya denen illetin…
*
Bayram
Tebriği
Manevi babam şair Ahmet Tufan Şentürk’den
1983 yılında bir bayramda bana gelen tebrik;
Dilerim ki tüm insanlar,
Yuvasında mutlu olsun!
Yılbaşı, bayram ne demek?
Her gününüz kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder