8 Ağustos 2013 Perşembe

BAYRAM ŞEKERİ - 2

   BAYRAM ŞEKERİ - 2

    Gerçek Bu
    Bir hanım arkadaşım anlattı:
    Yıllar önce gazetede gördüğüm bir iş ilânı üzerine randevu alarak görüşmeye gittim. Giderken de kendimi hazırlıyordum, "Tahsilim yetersiz ama azimliyim. Çalışmam gerek, başarmak zorundayım, ne iş olursa yaparım" diyordum.
    Patronun odasına aldılar beni...
    - Hoş geldin güzel kız.
    - Affedersiniz, gazetedeki ilân için gelmiştim.
    - İlânı boş ver. Şimdi bir yere gideriz, yemekte konuşuruz.
    - (Ses yok)
    - Ara sıra tatile ve iş seyahatlerine gideriz.
    - Özür dilerim; ilânda or... aradığınız yazılı değildi, dedim ve kapıyı çarparak    çıktım.   
    O zaman anladım ki, yapamayacağım işler de varmış. 
    *
    Hangisi Uzak
    Öğretmen sosyal bilgiler dersinde sordu;
    - Çocuklar, bize ay mı daha uzak, Hindistan mı?
    Parmak kaldıran Temel cevapladı;
    - Hindistan öğretmenim!
    Öğretmen sinirle;
    - Bu konuyu daha yeni işledik. Sen nasıl böyle cevap veriyorsun?
    - Ama öğretmenim, ayı çoğu kez görüyoruz; oysa Hindistan'ı hiç görmüyoruz.
    *
    Nasihat
    Eğme başını, kendini dik tut!
    Esen rüzgârlar yıkmasın seni...
    Çok fazla düşünme, geçmişi unut!
    Sen küskün isen, yerme küseni...
    ---Ali Rıza Yıldız---
    *
    Ne İştir
    Elini öyle vermişsin,
    Kolunu da veriyorsun.
    Bu nasıl düzen, ne iştir?
    Buna akıl mı diyorsun?..
    ---İsmail Kara---
    *
    Para Para Para
    Etiketim yok, züğürdün biriyim,
    Yıllardır yastıkla yorganla evliyim.
    Kafada saç kalmadı, cepte para darlığı,
    İstesem de bırakamam müzmin bekârlığı,
    ...
    Sevmek, evlenmek, yaşamak para,
    Çölde yürürken saplandım kara,
    Ne Tanrı elimden tuttu, ne şeytan kolladı,
    Bilânçom hiçbir zaman geçmedi kâra...
    ---İlkan San---
    (Rahmetle anıyorum)
    *
    Bir Yaygın Deyiş
    + Eliyle çalışan işçidir,
    ++ Eliyle, kafasıyla çalışan ustadır,
    +++ Eliyle, kafasıyla, vücuduyla çalışan sanatkârdır.
    *
     Ömrümce
     Sevgili dostum Prof.Dr.İsa Kayacan, eşi Sabahat hanım için
     vaktiyle bir dörtlük yazmış (Allah'tan rahmet dileriz) bakınız;
     Sana ömrümce inanıp, ömrümce seveceğim,
     Kadınım, taptığım, kuvvet kaynağım diyeceğim,
     Varlığımı uğrunda harcayıp, tüketeceğim,
     Kalbimdeki meydana, anıtını dikeceğim.
     *
    Şerefe Sesleniş
    Suçumuz var, bizden kaçma,
    Neler yaptık çok da saçma,
    Kalbimizde yara açma,
    Kaçma bizden, kaçma Şeref!
    --- Gel de yine barışalım,
    --- Her alanda yarışalım.
    ...
    Kaz yerine koyduk seni,
    Her fırsatta yolduk seni,
    İçimizden kovduk seni,
    Kaçma bizden, kaçma Şeref!
    --- Gel de yine barışalım,
    --- Her alanda yarışalım.
    ...
    Yılmadan ger, sen alnını,
    Bıraksana nişanını,
    Şu kaçmanın zamanı mı?
    Kaçma bizden, kaçma Şeref!
    --- Gel de yine barışalım,
    --- Her alanda yarışalım.
    (İsmail Kara)
    *
    Ceket
    Temel ceketini arayıp duruyor.
    - Ceket üstünde ya, derler.
    Temel ;
    - Uyyy uşaklar, yoksa bu soğukta ceketsiz gidecektim.
    *
    Alo
    Temel, Cemal'i telefonla arar. Cemal telefonu açar.
    - Alo Cemal, kimsin?
    *
    Abartı
    Temel yolda Cemal'le karşılaşır;
    - Ne bu halin Cemal, bir deri bir kemik kalmışsın?
    - Beyin ameliyatı oldum, yirmi kilo verdim.
    - Uyy, sende o kadar beyin var mıydı?
    *
   
  

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder