ÇOCUKLAR KÖYÜ BİLMELİ
---İsmail KARA---
Uzun yıllardan beri köylülerimiz şehirlere
akın etti.
Bunun sonucu çarpık kentleşme gelişti
(-).
Büyük şehirler gecekondu dediğimiz
çoğu salaş binalarla doldu.
Siyasî erk, bu durumu önleme yerine
gecekondulara her türlü hizmeti verdi ve adeta teşvik etti.
Daha sonra çoğunluğu kamu arsaları
üzerinde yapılan gecekondulara tapuları verildi.
Çarpıklık üstüne çarpıklık derken;
kentsel dönüşüm başladı.
Gecekonduların yerlerine apartmanlar
dikildi.
Her gecekondu sahibi, birkaç dairenin
sahibi oldu bu kez...
Bunlara sanırım dünyada ender rastlanılır.
Son olarak “Köye Dönüş Projesi”
başlatıldı.
Kentlere iyice yerleşen köylüm,
köyüne döner mi şimdi?
Çoğu
büyükler, köylerini unuttu. Çoğu çocuk, köyü hiç bilmiyor.
Dün bir eğitim kurumunda çalışan
arkadaşım Müjdat Sanat’la konuşuyorduk. Bana aynen şunları söyledi;
“Çocuklar köyü tanımalı. Bazı kurumlar
başarılı öğrenciler için gezi-tatil programları düzenliyor. Bunları keşke
köylere yönelik yapsalar. Onlara köyleri tanıtsalar, köyde hayatı öğretseler
daha iyi olmaz mı? Üstelik köye dönüş projeleri başlatılmışken”...
Müjdat bey de bir köy çocuğu ve onbeş
gün kendi köyünde tatil yapmanın zevkini tatmış. Bir dağ köyünde geçirdiği o
onbeş günü de bana ballandıra ballandıra anlattı ki, öyle bir köye gidesim
geldi.
Evet! Çocuklarımızın çoğu atalarının
içinde yetişip geldikleri köylerini bilmiyor. Çocuklar yavaş yavaş köyü,
köylerini tanımalı. Müjdat beye aynen katılıyorum. Yarınlarda köye döndüklerinde
şaşırıp kalırlar yoksa... Yediğimiz meyvelerin, sebzelerin, esas maddesi buğday
olan ekmeğimizin nerelerde nasıl yetiştiğini öğrenmeli...
Köyün havasını, suyunu tatmalı,
doğallıklarını yakından görmeli...
Yazları “tatile gitme” de düşünülen şey
deniz kenarları oluyor. Köyler, yaylalar akla hiç gelmiyor.
Oysa, Anadolu’da tatillik çok köyler, beldeler, kasabalar var.
Bol bol temiz hava/oksijen depolayabileceğiniz ne güzel yerler var. Doğa
sporları yapabileceğiniz yerler var.
Özetle oralarda sağlık var, sağlık.
Bazı hastalıkların tedavisi bile
oralarda... Doktorlar bile bazı hastalarını bol oksijenli ormanlık
yerlere gönderiyor, biliyorsunuz.
Çocuklarımız köyü tanısın, doğal
güzellikleri görsün.
Ulu bildiğiniz şey deniz olmasın!