BİR GÜN
KOKAR
İsmail KARA
Bazen eski zamanları
özlüyor, arıyorum.
Çocukluk günlerim, gençlik yıllarım; bir
sinema şeridi gibi hayatım, gördüklerim, yaşadıklarım canlanıyor beynimde.
Düğünler, bayram kutlamaları, insanlar
arasında sevgi ve saygının fazlasıyla yaşandığı zamanlar. Sosyal
yardımlaşmalar. İmece…
Bakıyorum da onlar hep mazide kalan birer
bilmece.
Çocukluğumun büyük bir bölümünün geçtiği o
köyüme gidiyorum bazen. Hani derler ya “ölü toprağı seçmişler üstüne”. İşte
öyle bir şey…
Ne kuşların cıvıltısı, ne kuşlar gibi şen
şakrak çocuk sesleri,
Ne inek ve öküzlerin böğürmesi,
Ne eşeklerin anırması,
Ne köpeklerin havlaması,
Ne horozların ötmesi, tavukların
gıdaklaması,
Yok
arkadaş yok!..
Var olan evlerinin önünde birkaç ihtiyar.
Boydan boya bir sessizlik var.
Yalnız köyler mi değişen?
Yoksa, her tür kirliliği ile kentler mi
gelişen?
Bence gün gün olumsuzluğa koşuyor düzen…
Şimdi size Mart 2000 de yazdığım bir
şiirimi sunuyorum,”Bir Gün Kokar”
Öylesine değiştik,
Öylesine değiştirdik ki;
Bambaşka oldu dünyamız,
İşimiz, gücümüz para,
Her düşüncemizde çıkar,
Düşlerde bile onlar var.
*
Manevi
değerlerimiz çöktü,
İnsanlar maddeyi seçti,
Değişip, çok şeyden geçti.
Nerde sevgi, saygı, vakar?
Bu düzen ki, bir gün kokar.
*
Aramıza girdi sıra dağlar,
Bizi bize bağlayan bağlar,
Yıldan yıla çürür, kopar.
Boşuna dememiş atalar;
“Ateş, düştüğü yakar”.
*
Kim kulak verir ki sözüme,
Haksızsam tükürün yüzüme!
Anlamıyorum ne oldu özüme?
Belki derinlerde bir güzellik var,
Dikenler yüzeydedir batar, batar.
(YediGün gazetesi: 02.04.2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder