ESKİ TÜRK
SECİYE VE AHLÂKI
İsmail KARA
Eski Türk ve seciye ve ahlâkı, Hristiyan
batı dünyasının fevkalade üstündedir. Türkler gittikleri, girdikleri her yere
hem ahlâkı değerlerini, hem de diğer kültürlerini götürmüş ve aşılamışlardır.
Onlar, Türklerden öğrendiklerini daha da
geliştirip, ileri seviyelere götürmeyi bilmişlerdir.
Türk ülkelerinde gerek görevle, gerekse
başka nedenlerle uzun süre kalan batılı araştırmacı ve yazarlar; yazılarıyla
veya söylemleriyle Türkler hakkındaki görüş ve düşüncelerini kendi ülkelerinde
de yaymışlardır.
Ünlü tarihçi İsmail Hami Danişmend, bu
tür yayınları derleyerek, “Eski Türk Seciye ve Ahlâkı” adlı eserini meydana
getirmiştir. Meraklılara bu eseri okumalarını öneririm. Eserden bazı alıntıları
aşağıda sunuyorum.
“Türklerin
millî gururları çok kuvvetlidir” (D.Gorgiades)
“Türklerde
yalancılık, cinayet ve hilekarlık yoktur” (Lord Byron)
“Birbirlerine
karşı dürüst ve müşfiktirler” (B.De La Brouksiere)
Günümüzde sözü, senedi bırakın, ticari
hayatta kullanılan ve paradan sonra gelen bir zamanlar en geçer olan “çek” e
bile güvenilmiyor.
“Türk’ün
sözü dünyanın en sağlam senet ve imzaları kadar muteberdir” (Th.Gatuier)
“Türk,
kendisine itimat edeni asla aldatmaz, sözüne sadakati dinî bir vecibe telâkki
eder” (Cesar Vimercati)
“Her
türlü eşya makul fiyatlarla satılır. Türk’e pahalı mal satmak isteyen biri
çıksa, ya orada dövülür, yahut adaletin huzuruna çıkarılarak değnek cezasına
mahkûm edildikten başka tazminat da ödettirilir” (Thevont)
Bir başkası da yine Türkler arasındaki sosyal
yaşama değinen şu sözleri söyler;
“Komşularını
sever, muhtaçların yardımına koşar, gayri meşru kazançtan ve tefecilikten
nefret eder, fuhuşa da asla tevessül etmezler” (G.Murray)
Ben bunları yazdım diye kimse sanmasın ki,
Osmanlıya özlem duyuyorum. Dikkat edilirse, hep Türklerden söz ediyorum. Ülke
adı ne olursa, tarihte Türk toplumları genelde
“asil insanlar” toplumlarıdır.
Ahlâki değerlere gelince; bütün dünyada
tekniğinin olumlu gelişimine paralel, ilerlemesi gerektiği halde, aksine erozyana
uğramaktadır.
Durum ülkemizde de aynıdır. İletişimin
çok hızla yayıldığı zamanda Türklerin de bu olumsuz gelişmeden etkilenmemesi
düşünülemez.
Fakat, ne olursa olsun; diğer
ülkelerdeki olumsuz gelişmelere karşı
direnmek
ve Türk’e yakışmayan hareket ve davranışlardan uzak kalmaya da azamî gayreti
göstermeye çalışmamız lâzımdır.