P A Z A R K E Y F İ
İsmail KARA
Seçme Özlü Sözler (Hürriyet)
“Tanrı bize hem hayat, hem de hürriyet
vermiştir” (Jefferson)
“Bana ya hürriyet verin, ya da ölüm” (Patrick Henry)
“Nihayetsiz bir hürriyet düşünülemez,
hakların en büyüğü olan hayat hakkı bile mutlak değildir” (Atatürk)
“Hürriyet başkalarına verilmedikçe,
alamayacağımız tek şeydir”
(William Allen Vhit)
“Kendi geleceği için hürriyetten vazgeçmek
isteyenler; ne geleceği, ne de hürriyeti hak etmişlerdir” (B.Franklin)
“Hürriyet ancak, halkın hükümeti kontrol
ettiği yerde başlar” (J.Dyden)
“Yalnız hür olarak soluk almak, hürriyeti
getirmez” (Goethe)
“Tanrı hürriyeti, ancak onu arayanlara verir”
(Webster)
“Hürriyet tarihin kaybolmayan tek değeridir” (A.Camus)
“Bir saatlik, bir günlük hürriyet, tutsaklık
altındaki ölümsüzlüğe bedeldir” (Addison)
“Ruhunda istiklâl olmayanlar, hür
değildirler” (H.Ziya Ülken)
“Başka milletleri hürriyetlerinden mahrum
edenler, er geç kendi hürriyetlerinden mahrum olurlar” (A.Lincoln)
*
Muharrem Demirbaş’tan bir damla;
“Kâbe kadar kutsal gönüllere gir,
Sanma gözden kaçar, yazılır bir bir,
İlâhi kompütür hepsini bilir,
İğneden ipliğe sorulur bir bir,
Denizi, deryayı aşar gidersin”.
(Tekrar tekrar
okursak, verilen mesajı daha iyi anlarız)
*
“Özlü
Sözler-Sözde Sözler”
Anayasa Mahkemesi E.Başkanı, şair ve yazar
ağabeyim Yekta Güngör
Özden’in çok güzel veciz sözleri var. Bunları
100 sayfalık bir kitapta toplamış. Gelecek yazımızda bazılarından bir demet
sunacağım.
*
Sevil Mısırlıoğlu diyor ki;
İnsanları
küçümseyip kırmaktan
Duyarsız,
vicdansız, katı olmaktan
Tenkit
ile alay edip gülmekten
Daima
kaçınır dikkat ederim
*
Tahsin Şentürk’ün takıntısı bu kez tabelalar;
Bu ne özgüvensizlik, ne
özenti;
Bir başka memlekettesin sanki...
Yabancı yazımlı tabelalar basmış şehri;
Türkçem, Türk'ün yabancı dili !
Bir başka memlekettesin sanki...
Yabancı yazımlı tabelalar basmış şehri;
Türkçem, Türk'ün yabancı dili !
*
Bir Fıkra
Yoksul bir adam ağır bir hastalığa
yakalanmış. Ziyarete gelen bir
yakını;
-Kuzum, niçin bir hekim çağırmıyorsunuz?
Hasta adam ağır ağır cevap vermiş,
-Biz yoksul kişileriz, kendi kendimize de
ölmesini biliriz.
*
Şiir, şiir derken;
Şiir derken aklıma şair ve yazar ağabeyim, eski parlamenter
Nurettin Özdemir ve O’nun “Vatan” şiiri geldi. İlk bölümünü
hep
VATAN -1-
Vatan,
Antalya’da
bir mavi su,
Posof’ta
bir çorak tarla,
Gümüşhane’de
bir yemyeşil bahçedir.
Vatan,
Kelkit’te
bir kardeş mezarı,
Zonguldak’ta
bir maden işçisi,
Rize’de
çay toplıyan bir gelin
Ve
seccade namaz kılan
Bir
ihtiyar annedir.
Vatan,
Ceylanpınar’da
bir ince ceylan,
Edirne’de
bir ince minaredir.
Vatan,
Konya’da
Hazreti Sultan Mevlana
Ve
Eskişehir’de Yunus’u biçaredir.
Vatan,
Hudut
boylarında dalgalanan
Güzel
bayrağımız,
Hare,
haredir.
Vatan,
Küçük
ellerinin avuçladığı
Sade
bir toprak parçası değil çocuğum,
Toprakla
büyüyen bir kutsal düşüncedir.
*
Orman yangınları
Her
yaz ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Bu yıl da pek çok yangın oldu.
Dikkatsiz,
tedbirsiz, ağacın ve yeşilliğin kıymetini hiç bilmeyen, vurdum duymaz insanlar
yüzünden güzel yurdum yıldan yıla kel olacak, giderek çöle dönecek. İleride
evlâtlarımız bizi şöyle yad edecek;
Ormanlarını yakan
Bir ırkın ahvadıyız.
Bizleri çöle atan,
Atalar evlâdıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder