L Â F
“Lâf”,
bu gün bu kelime üstünde biraz durmak istiyorum.
“Falan şunu demiş, lâf”,
“Lâfı
değiştirdi”,
“Lâf
aramızda”,
“Lâfı
geçti”,
“Lâfını
ettiler”,
“Lâfı
açıldı”,
“Lâfa
tuttu”,
“Lâfını
kestim”, gibi bazı cümleler kurulur, ya da cümle içinde kullananlar olur.
Sahi,
nedir bu “lâf”?..
Sözlüklere
baktığımızda, lâf; söz lakırdı, sonuçsuz yararı olmayan söz, boş söz olarak
değerlendirilmektedir.
Esasen
tek kelimeyle “lâf”, boş söz anlamında kullanılır.
Bunun
için bir kişiyle konuşurken “lâfını kestim” demek, çok yanlıştır.
Neden?
“Boş boş konuşuyordun, araya girdim” demiş olunuyor. Yani
karşımızdaki
kişiye ve konuşmasına değer vermediğimiz gibi bir anlam çıkıyor ortaya… İşin
gerçeği de bu aslında. Fakat, kelimenin gerçek anlamını bilmeden kullanma
durumu, “masumiyet” sözcüğünün ardına
gizlenerek;
kişiyi kurtarıyor. Ancak bu, kişinin kültürel noksanlığını kapatmıyor.
“Lâfınızı
kestim” cümlesi, ne yazık ki radyo ve televizyon sunucuları ile
en
üst seviyelerde yer alan pek çok kişi tarafından kullanılabiliyor.
Bu
yanlıştan kaçınmak gerek.
Kimse,
kimseyi boş konuşmakla (masumane de olsa) itham etmemeli…
Gerçekten
boş konuşanlar yok mu? Var tabiî… Onlar için kullanılıyorsa, amenna… Diyecek
bir şey yok!
Toplumda
çok konuşan ve çoğunlukla da boş konuşan bir hayli insan vardır. Bunlar yersiz
ve ilgisiz konuşmalarıyla dinleyenleri sıktığının farkına bile varmazlar. Yani,
Konuştuklarının çoğu “lâf” tır.
Bilgi
ve kültürlü insanlar, yerli yerinde konuşmaya ve kelime seçimine özen
gösterirler.
Yalnız,
şunu da unutmamak gerek;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder