BAYRAM ŞEKERİ -1
İsmail KARA
Söze başlamadan önce bayramınızı saygıyla kutluyorum.
Ve daha çok “Yalan” üstünde durmak
istiyorum.
Yalan,
insanların söylememesi gereken gerçek
olmayan
sözdür/sözlerdir.
Yalan,
bazen o kadar kötü sonuçlar doğurur ki;
bunları
anlatmakla, örnekler vermekle bitiremeyiz;
-Yalan,
yok yere insanlar arasına kum saçar.
-Yalan,
dostların arasını açar.
-Yalan,
iyiye giden yolları tıkar.
-Yalan,
nice yuvaları yıkar.
-Yalan,
dürüstlüğün önünde ketdir.
-Yalan,
bazen Çin Settinden beter bir settir.
Yalanla ilgili Hadisler;
Hz.Muhammed hadislerinde yalanla ilgili olarak;
-İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat hainlik yapamaz ve yalan
söyleyemez.
-Yalandan sakının, yalan fücura(*), fücur ise cehenneme götürür.
-Yalan
yere yemin etmek, evleri ıssız bırakır.
- Yalan söylemek, iftira etmekle
çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür, demektedir.
*
Ayrıca, dünyanın ileri gelen birçok
düşünürünün de yalan hakkında özlü sözleri vardır. Bazıları şöyledir;
-Günah
işlemenin birçok aletleri vardır. Fakat, yalan hepsine uyan bir
saptır. (Holmes)
-Yalanlar, gerçeklerle
bağdaşamadıkları gibi, genellikle kendi aralarında da çatışırlar. (Daniel Webster)
-Eğer bir yalan, uzun bir süre yeterince
tekrarlanırsa, sonunda o yalan bir
gerçekmiş gibi algılanır! (Dr.
Joseph Paul Goebells)
-Beni mahveden şey; bana yalan söylemiş olman değil, sana bir daha
inanmayacak olmam. (Victor Hugo)
-Halkın bir kısmını her zaman, hepsini bir zaman
aldatabilirsiniz ama halkın tümünü her zaman aldatamazsınız. (A.Lincoln)
Hz. Ömer (r.a) hutbede, Müslümanlara şöyle hitap etmiştir:
"Ey insanlar! Sakın bir adamın orucu
ve namazı sizi aldatmasın. Bir kimsenin güvenilir olup olmadığını öğrenmek için
konuştuğu zaman doğru söyleyip söylemediğine, kendisine bir şey emanet
edildiğinde ona hıyanet edip etmediğine ve zengin olduğunda takvasına
bakın"
Tarih boyunca yalanın ve yalancılığın ne kadar
kötü bir şey olduğu ünlü kişilerce ve din adamlarınca belirtilmişse de, pek bir
şey değişmiyor. İnsanlık yozlaştıkça yalancılık daha da artıyor.
Sanırım en çok da politikacılar yalana
başvuruyor.
Yalan söylemenin dışında, gerçeklerin üzerini
kapatmaya çalışmada ve gerçekleri saptırmada da onların üstüne yok…
Her kim olursa olsun, yalan söylemekten
kaçınsın!.. Hele o kişi bir de “Ben müslümanım” diyorsa…
*
“Öğretmenim” adlı şiir kitabımda yer alan "Yalan" başlıklı bir şiirimi de bu arada okuyalım istiyorum;
Öğretmenim
Yalan söyleyene
kızardın
“O kötü şeydir
sakın siz
söylemeyin”
derdin
Herkes yalan
söylüyor şimdi
Büyükler yalan
söylüyor
Küçükler yalan
söylüyor
Yalanla
kuruluyor
Tüm binalar
Girer miydi her
yere
Kötü olsaydı
yalan
Girer miydi bu
kadar
*
SİYASİLER DEMİŞKEN;
Bir meydanda seçim çalışması yapılacakmış.
Kahveye giren polis “Biraz sonra siyasiler gelecek, kapının önündeki bisikleti
kaldırın” uyarısında bulunmuş. Bisikletin sahibi “Bisikleti zincirledim, bi şey
olmaz” diye cevap vermiş.
*
Bir parkta güvercinleri seyreden ve avuçlarından yem yediren iki emekli
konuşuyorlardı. “Ben” dedi emeklilerden biri “Güvercinleri siyasilere
benzetiyorum. Yanımızda iken elimize bakıyorlar. Yukarı çıkınca kafamıza sıçıyorlar.”
*
İnsanlar yolda yürürken üst üste iki top atışı
sesi duymuşlar. Yaşlı bir kadın polise sormuş: “Oğlum, toplar neden atıldı”.
Polis “Bakan geldi, teyze” diye cevap verince yaşlı kadın; “Vah vah, demek ilk
atışta isabet ettiremediler”.
*
YALANCININ MUMU
Kocasının ceplerini karıştırırken bir kâğıt parçası buldu kadın. Üstünde
bir isim ve telefon numarası vardı. Akşam kocasına sordu;
- Bu Leyla da kim, söyle?
- Aa...bilmiyor musun? Ünlü bir yarış atı bu... Bu hafta ona oynadım.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra, eve gelen kocasına kadın;
- O ünlü yarış atı Leyla var ya, seni aradı bu gün...
*
KEÇİ BURCU
İki şair Arif Nihat Asya ile Halil Soyuer Defne dergisi bürosunda
idiler. Gazetesini okuyan Soyuer, Asya'ya seslendi;
- Üstat, burcunuz ne? Arif Nihat ;
- Keçi burcu... Soyuer şaşırdı ve dedi ki;
- Fakat öyle bir burç yok... Arif Nihat;
- Ya anlasana Halil! Oğlak idi, büyüdü keçi oldu.
(Arif Nihat Asya; ölüm
tarihi: 05.01.1975
Halil Soyuer; ölüm tarihi: 17.01.2004
Her ikisini de rahmetle anıyorum)
ABARTI
Temel yolda Cemal'le karşılaşır;
- Ne bu halin Cemal, bir deri bir kemik kalmışsın?
- Beyin ameliyatı oldum, yirmi kilo verdim.
- Uyy, sende o kadar beyin var mıydı?
*
ARABACI
Yolun bizim köye uğrarsa
Selam söyle soranlara.
Sormazlarsa;
"Zengin oldu" dersin.
O zaman;
Anamı da sorarlar
Babamı da.
(Basri İmece)
*
BİRKAÇ ÖZLÜ SÖZ
-İlim
büyük adamı mütevazı yapar, vasat adamı şaşırtır,
Küçükleri
ise kibirlendirir. (Tarse)
-Gençler
ümitle, ihtiyarlar hatıra ile yaşar. (F.N.Çamlıbel)
-Aklın
ve ilmin üç büyük düşmanı vardır; fenalık, tembellik, cahillik. (?)
-İlimsiz
şiir, temelsiz duvar gibidir. (Fuzuli)
-Bizi
yaratan Tanrı, insan yapan sanattır. (?)
-Dünya değirmen taşına
benzer, her saat nice insanı öğütür. (?)
*
Bayramda ve tüm hayatınızda sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.