İKİ
MÜSTESNA İNSAN
“Geçmiş
zaman olur ki, hayali cihan değer” diye bir sözümüz vardır ya bilirsiniz… Bazen
arşivimdeki resimleri, kitapları elden geçiriyorum. Bir çok dost ve
arkadaşlarım adeta karşıma dikiliyor. Anılar canlanıyor.
Dün
de öyle oldu. Çektiğim bir fotoğrafa rastladım. Kaybettiğim değerli iki dost ve
bazı anıları yeniden yaşadım.
Birisi,
yıllarca baba dediğim Türk şiirinin çınarı merhum şair ve yazar Ahmet Tufan
Şentürk, diğeri ise sağlığında tanıştığı herkesin gönlüne kısa zamanda girip
taht kuran musiki sevdalısı, hattat, ressam ve şair Hüseyin Balım
(1946-24.02.2007).
Eşinin
vefatından sonra yaklaşık 29 yıl (1976-2005), mütevazı evinde tek başına
yaşayan ve kaçınılmaz sonla hayata veda eden manevi babam Ahmet Tufan, genç
şairlere üstatlık yapmış, çoğunun gelişmesinde bir hayli katkı sağlamıştır.
Hatta bazı usta şairler bile şiir konusunda O’nun görüş ve fikirlerine
başvurmuştur. Tatil günlerinde evinde şairler toplanır şiirlerini okurdu. Bu
yüzden ben oraya “Tufan Baba Dergâhı” demiştim.
Aldığı
çok sayıdaki ödüller arasında “Türkçeyi en iyi kullanan şair” ödülü vardır ki,
Ahmet Tufan Şentürk’ün şiirlerine vurulan bir damgadır.
Gelelim
Hüseyin Balım’a… O’nunla hep aynı mahallede oturduk ama, geç tanıştık. 1998
değil de, keşke daha erken tanışsaydık. Yüzü daima gülerdi. Çok sıcakkanlı bir
insandı. Buna anlattığı fıkralar, yaptığı espriler de karışınca ötesini düşünün
artık… Yeni tanıştığı kişilerin bile kısa zamanda kalplerini kazanır, gönüllerinde
taht kurardı. Çıkardığı bir karton tabloya, ya da bir tabağa hat yazısı ile
ismini yazar ve takdim ederdi.
Arşivinde
4.000 civarında plak, 2.000 civarında kaset vardı. Çoğu sanatçının kendisinde
bile kalmayan eserleri, onda mevcuttu. Evine gelen dostlarına güzel bir müzik
ziyafeti çekerdi.
Tufan
babayla O’nu da tanıştırdım. Aradan bir süre geçtikten sonra babanın resmini
yapmış ve kendisine takdim etmişti. Tufan baba hem çok mutlu olmuş, hem de
Balım’ı içtenlikle kutlamıştı. Ben de işte o andan bir kesiti kamerama
kaydetmiştim.
Her ikisini de yakından tanıyorum. Hattat , şair ve ressam Hüseyin Balım Birgin şair Nusret ile Aydın / Söke'ye gelmişlerdi. Yanılmıyorsam 1998 le idi. Onu elimden geldiği kadar ağırladım. Hoş bir insandı. Ne yazık ki onu da kaybettik. Mekanı cennet olsun...Ahmet Tufan Şentürk ve İsmail Kara 'da şu an da öbür alemde. Belki birlikteler. Her üçünü de rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun. Abdülkadir Güler...
YanıtlaSil