ATATÜRK DİYOR Kİ;
Efendiler… hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hattâ cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat sanatkâr olamazsınız. (1930)
*
İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeliyim ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Halbuki bizim milletimiz gerçek özellikleriyle uygar ve ileri olmaya layıktır ve olacaktır. (1923)
*
Sanatkâr, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.
*
Sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür.
*
Biz cahil dediğimiz vakit mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, gerçeği bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de gerçeği gören hakiki âlimler çıkar. (1923)
*
Dünyada her şey için, maddiyat için, mâneviyat için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösreici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında kılavuz aramak gaflettir, bilgisizliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişmesini kavramak ve ilerlemelerini zamanında izlemek şarttır. (1924)
*
Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz. (1932)
*
Asla hatırdan çıkarmamalısınız: Bizim en büyük kuvvetimizi, bugün de yarın da dürüst, açık bir siyaset ve sözlerimize bağlılık teşkil edecektir.
ATATÜRK’ÜN SON MESAJI
Atatürk, ölümünden onbeş gün kadar önce dünyadaki müslümanlara şu mesajı göndermişti:
"Bütün dünyanın MÜSLÜMANLARI Allah'ın son peygamberi Hz.Muhammed'in (s.a.) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm müslümanlar Hz.Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İSLÂMİYETİN hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler."
Mustafa Kemal ATATÜRK bu mesajı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladı.
Prof.Dr.Hanif FAUK
Urduca Yayınlarda ATATÜRK
A.Ü.Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları
Ankara 1970, S.102
ATATÜRK HAKKINDA NE DEDİLER?
Türkiye’nin kendisine hudutsuz bir minnet taşıdığı büyük kurtarıcı Atatürk’ün hayatı, Almanya’da olduğu kadar hiçbir yerde ne anlaşılacak, ne de takdir edilecektir. Çünkü Almanya da aynı yoldan geçmiştir. (Germania Gazetesi- Cumhuriyet 15.11.1938)
*
Boğaziçi kıyılarında bir saray odasında gözlerini hayata kapayan bu öncü, tarihin her devresi için insanlığın mucizesidir. (Suriye, Loryan Gazetesi, Ulus G. 18.11.1938)
*
Ben Ankara’da oturduğum zaman daima güneşe bakardım. Fakat ben güneşi ufukta değil Çankaya’da görürdüm; gerçek güneş, Çankaya’daki Atatürk denilen güneşti. (Eski Belçika elçisi De Raymond, Cumhuriyet, 20.11.1938)
*
Atatürk, yalnız kahraman ulusunun büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evlâdı olmuştur. (İran Gazetesi, Ulus, 23.11.1938)
*
O, tanıdığım diğer insanlar gibi, hür insanlığın köleliğe karşı durması konusunun uluslar arası önem ve değerini kavrıyordu. (General Mac Arthur, Vatan, 10.11.1953)
*
İngiliz ulusu, Atatürk’ün devlet adamı niteliklerini ve ortaklaşa bağlı bulunduğumuz Batı idealleriyle iki ülke arasındaki dostluğun kuvvetlenmesi yönünde yaptıklarını hayranlık ve minnettarlıkla daima anacaktır. (Kraliçe II.Elizabeth, Hürriyete Doğru 1955)
*
Atatürk’ün eseri, büyük ve canlı bir anıt olarak yaşıyor. Gayet doğru ve samimiyetle belirteyim ki, hiçbir insan Atatürk kadar kendi ulusuna ve insanlığa faydalı olmamıştır.
(Eski İng.Büyükelçisi Sir Percy Lorrain, Ayın Tarihi 1948)
*
Atatürk asla ölmeyecektir. Yalnız Türk kadınlarının değil, özgürlük ve gelişme âşığı bütün kadınların gönlünde hâtırası ebediyen yaşayacaktır. (28.08.19860 Anıt-Kabir Defteri I, Tunus Milletvekili ve Kadınlar Birliği Başkanı Radhia Haddad)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder