12 Haziran 2015 Cuma

OKUMAMA KÜLTÜRÜ (İsmail KARA)

      OKUMAMA KÜLTÜRÜ
                                                                    İsmail KARA
       Yazıma bu başlığı verirken aklıma hemen üstat Aydın Karasüleymanoğlu geldi. O’nun bana da imzalayıp verdiği, “Kültürsüzlük Kültürü” adlı eseri vardır.
       Okumama kültürü de işte onun gibi bir şey…
       İşimize gelip giderken yıllarca bir sokaktan geçeriz. Fakat, kafamızı kaldırıp bir kere bakmayız, merak da etmeyiz; ya hu bu sokağın adı ne?
Ya da beyin denen bilgisayarın bir köşesine yazmış oluruz ama arama motoru bir türlü bulamaz veya bulmakta zorluk çeker. Gün gelir birisi bize o sokağı sorar da o zaman anımsamaya çalışırız belki…
       Yolun, sokağın, caddenin her ne ise bir yerinde beklemeye başlarsınız. Orada bir tabela olsa, örneğin “Burada beklemek yasaktır” yazsa hiç oralı olmayız. Çünkü, o tabelayı başımızı kaldırıp okumayız.
       Metroya binenler görürler; otomatik açılan kapıların üzerinde “Dikkat kapıya yaslanmayın” yazısı vardır. Fakat, sık sık gördüğümüz üzere birileri gelir aksine yaslanır.
       Metro dedikte hani…kapı yanlarında ikişer beyaz koltuk vardır ve üst kısımda “Bu koltuklar gazi, engelli, hamile ve yaşlılara ayrılmıştır” yazısı bulunur çoğunlukla… Ama durumu bunlara uymayan gencecik insanlar, gelirler ve lap diye o koltuklara otururlar. Neden? Çünkü, söz konusu yazıyı okuma zahmetinde bulunmazlar.
        Geçen de iki genç kız aynı şekilde tahsisli koltuklara oturmuşlar.
“Kızım” dedim onlar bana bakarken ben de yazıya bakıp “Affedersiniz, hamile misiniz?” Ne demek istediğimi anladılar ve hemen kalkıp  dikilmekte olan yaşlılara yerlerini terk ettiler.
        Belki rencide ettim amma en azından bir ders vermiş de oldum.
        Bunun gibi daha neler var neler?..
        “Okumama kültürü” bizde oldukça yaygın.
        Şair dostlarım, şiirlerini kitap çıkararak daha geniş kitlelere iletmek istiyorlar. 75 milyonluk ülkede okunsun diye 500 adet, 1000 adet ancak bastırıyorlar. Bir yılda basılan kitap adedi ise ülkede ortalama 23.000…
        Oysa ki, hemen yanıbaşımızda bulunan Azerbaycan’nın nüfusu 8.922.400 iken, bir kitabın baskı adedi 100.000 leri buluyor. Örneğin Mümin Sekman’ın hazırladığı Hayat Bilgeleri adlı eserin ilk baskısı bile 100.000 dir.
        İngiltere ve Fransa’da kitap okuma oranı % 21,
       Japonya’da % 14,
       Amerika’da % 12...
       Türkiye’de ne biliyor musunuz? % 0,01.
       Hele hele internet yaygınlaşalı, okuma oranı daha da düşmüştür. İnsanlarımız işin kolayına kaçıyor ve çok şeyi internette arıyor.
       Öte yandan günde ortalama 5 saatten fazla TV izliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder